Gerçek İslam Hangisi, Kuran mı Hadis mi 1/2
- yasaminmerkezi
- 8 Haz 2015
- 1 dakikada okunur
Ümmetimiz bölündü, parçalandı. Mezhepler, siyasi görüş vs. sebeplerle farklı olduğumuz için bizimle aynı düşünmeyen insanları düşman görür olduk.
Bu durumu bazı insanların, hadislerden ayrıldığımız için Allah bize ceza verdi şeklinde yorumladığını görüyoruz. Bölünmemizin sebebi hadislerden ayrılmamız değil; Kuran’dan ayrılmamızdır. Allah "Kuranı okuyup öğüt alalım, hayatımızda uygulayalım" diye verdi. Ancak biz işimiz düştüğünde, sevap kazanalım vs. için anlamını bilmeden Arapçasından okuyoruz. Mealinden okumalı ve kendimizi, yaptıklarımızı, inandıklarımızı sorgulamalıyız.
Peygamberimiz (s.a.v) hadislerinin ( yani sözlerinin, Arapçada hadis söz demek) yazılmasını yasaklamıştı, bulduklarını yok etmişti. 4 halifemiz de halifelik dönemlerinde yazılı gördükleri hadisleri yakmışlardır. Amaç insanların Kuran' ın yolunu bırakmaması, uydurulan hadislerle dinimize asılsız eklemeler yapılmamasıdır. Bunlara rağmen niçin Kurana değil de kaynağı belirsiz hadislere sarılıyoruz? Araştırma, sorgulama ve düşünmeyi bizden daha çok bildiğini zanneden/zannettiğimiz hacılara hocalara bıraktığımız için onların her sözünü hadis/dinin emri kabul ettiğimiz için onlar ne derse ona inanıyoruz. Allah her seferinde aklınızı kullanın derken hoca geçinenlerin "İslam akıl dini değil nakil dinidir" demesiyle ümmetimiz beynini kullanmayı bıraktı. Hatta "Hadisleri, ayetleri, evliyaların, hocaların dediklerini sorgularsan, bunlar için acaba doğru mu, Kuran' a uygun mu, burda ne demek istenmiş gibi düşüncelere dalarsan dinden çıkarsın, hemen tövbe et ve sana söylediğimizi yap, gerisine karışma" türü korkutmalarla ümmetimiz susturuldu.
Comentarios